Montrö Boğazlar Sözleşmesi: Türkiye'nin Boğazlardaki Egemenlik ve Güvenlik Rejimi
Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Türkiye'nin İstanbul ve Çanakkale Boğazları üzerindeki egemenlik haklarını düzenleyen ve uluslararası deniz trafiğine ilişkin kuralları belirleyen kritik bir uluslararası antlaşmadır. 20 Temmuz 1936'da İsviçre'nin Montrö kentinde imzalanan sözleşme, Türkiye'nin Lozan Antlaşması'yla kısıtlanan boğazlardaki haklarını yeniden düzenlemesi açısından büyük önem taşır. İşte sözleşmeyle ilgili temel bilgiler:
Sözleşmenin Tarihsel Arka Planı ve Amacı
- Montrö Sözleşmesi, Lozan Antlaşması'na eklenen Boğazlar Sözleşmesi'nin yerini almıştır. Lozan'da boğazların askersizleştirilmesi ve uluslararası bir komisyonca yönetilmesi öngörülmüştü, ancak bu durum Türkiye'nin güvenlik endişeleri nedeniyle revize edilmiştir.
- Sözleşmenin temel amacı, boğazlardan geçişi barış ve savaş zamanlarında düzenlemek, Türkiye'nin güvenliğini garanti altına almak ve Karadeniz'e kıyısı olan devletlerin güvenlik çıkarlarını dengelemektir.
- Türkiye, 1930'larda artan uluslararası gerilimler (örneğin, İtalya'nın Akdeniz'deki yayılmacı politikaları) nedeniyle boğazları güçlendirme ihtiyacı duymuş ve diplomatik girişimlerle Montrö Sözleşmesi'ni müzakere etmiştir.
Sözleşmenin Temel Hükümleri ve Kuralları
- Barış zamanında, tüm ticaret gemilerine boğazlardan serbest geçiş hakkı tanınmıştır. Türkiye, geçişi güvenlik gerekçesiyle sınırlayabilir, ancak bu keyfi olmamalıdır.
- Savaş zamanında, Türkiye tarafsızsa, ticaret gemileri serbestçe geçebilir; Türkiye savaşan taraftaysa, düşman gemilerinin geçişini engelleyebilir.
- Askeri gemilere ilişkin kurallar daha katıdır: Karadeniz'e kıyısı olmayan devletlerin savaş gemileri için tonaj ve kalış süresi kısıtlamaları getirilmiştir. Örneğin, toplam tonaj 45.000 tonu aşamaz ve gemiler 21 günden fazla kalamaz.
- Karadeniz'e kıyısı olan devletler, savaş gemilerini boğazlardan daha serbest geçirebilir, ancak büyük gemiler için ön bildirim gerekir. Uçak gemilerinin geçişi genellikle yasaktır.
- Türkiye, kendisini savaş tehdidi altında hissettiğinde (silahsız saldırı durumu), boğazları askeri gemilere kapatma hakkına sahiptir.
Sözleşmenin Türkiye ve Uluslararası İlişkiler Açısından Önemi
- Montrö Sözleşmesi, Türkiye'nin boğazlar üzerindeki tam egemenliğini tanıyarak ulusal güvenliğini güçlendirmiştir. Bu, Türkiye'nin bağımsız dış politikasının temel taşlarından biridir.
- Sözleşme, Karadeniz'i bir "barış denizi" haline getirmeyi hedeflemiş ve bölgedeki güç dengesini korumaya katkıda bulunmuştur. Özellikle Soğuk Savaş döneminde, Türkiye'nin NATO üyeliğiyle birlikte, boğazlar stratejik bir rol oynamıştır.
- Günümüzde, sözleşme tartışmalara konu olmaktadır. Bazı devletler (örneğin, ABD ve Rusya) sözleşmenin modern koşullara uygun olmadığını iddia ederken, Türkiye sözleşmeyi değiştirmeye karşı çıkmakta ve uygulamaya devam etmektedir. Örneğin, Rusya-Ukrayna savaşı sırasında Türkiye, sözleşme hükümlerine dayanarak boğazları savaş gemilerine kapatmıştır.
- Sözleşme, süresiz olarak yürürlüktedir ve değiştirilmesi için tarafların onayı gerekmektedir. Türkiye, sözleşmenin kendi çıkarlarına hizmet ettiğini vurgulayarak revizyon taleplerine direnmiştir.
Sonuç
Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Türkiye'nin jeopolitik konumunu güçlendiren ve uluslararası hukukta önemli bir yer tutan bir belgedir. Hem Türkiye'nin güvenlik ihtiyaçlarını hem de küresel deniz trafiğinin düzenlenmesini dengeleyen hükümleriyle, bugün hala geçerliliğini korumaktadır. Türkiye, sözleşmeyi uygulayarak boğazların hem bir ulusal güvenlik unsuru hem de bir uluslararası su yolu olarak işlev görmesini sağlamaktadır. |